11 Ocak 2018 Perşembe

Otolog Mikro Greft Yöntemi İle Saç Dökülme Tedavisinde Devrim !






Otolog Mikro Greft Yöntemi İle Saç Dökülme Tedavisinde Devrim !
Uz.Dr.Armin MÜŞTAK

Saç follikül yapıları diğer organlarımızdan farklıdır. Büyürler, büyüme süreçleri geriler, dökülürler ve tekrar kendilerini yapabilirler. Bu nedenle diğer organlardan farklı olarak yapılarında rejenerasyonlarını sağlayacak hücreler bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar bu rejenerasyon yeteneğinin hücrelerinin saç follikülünün dermal papillasında ve saç follikül kılıfında yer aldığını göstermiştir.
Saç ekiminde kullanılan teknolojiler ve saç dökülmesinde kullanılan yöntemler hızla artmakta. Son yıllarda bunların dışında dikkatler saç follikül hücrelerinin yeniden canlanması-rejenerasyonu, deri yada yağ dokusu kaynaklı kök hücreler ve saç büyüme faktörleri üzerine odaklandı. Saç dökülmesi tedavileri artık bunların üzerine inşa edilmeye başlandı.

Otolog Mikro Greft Yönteminin Dökülen Saçlar Üzerindeki etkileri nasıl oluyor?
Otolog Mikro Greft Yönteminin çalışma prensibi zayıflayan saç kökünün yenilmesi ve daha sağlıklı olması için ihtiyacı olan kök hücreleri ve destek doku hücrelerini kişinin kendi saç kökü ve deri dokusundan elde ederek saç kökü hücresinin güçlenmesini ve kendini yenilemesine kuvvetli bir destek vermektir.

Uygulama Nasıl yapılıyor?
Kadında ve erkekte saç dökülmesi etkisi genelde saçlı derinin üst bölgelerinde yani alın veya tepe bölgelerinde görülmektedir.Ancak ense ve kulak arkası bölgedeki saç kökleri hemen her zaman dirençli ve sağlıklı kalmak için genetik olarak kodlanmışlardır,işte Otolog Mikro Greft veya ticari ismiyle Regenera Activa Yönteminde hastanın ensesinden alınacak küçük bir saç hücre gurubu özel bir kit içinde küçük parçacıklara ufalanır .Saç kökleri Regenera Activa sisteminde özel bir süper hücre süspansiyonuna dönüştürülerek tamamen kendi dokunuzdan özel bir saç dökülme tedavisi hazırlanır. Tedavi genelde tek seanstır 2. Bir seansa belki bir kaç yıl sonra ihtiyaç duyulabilir. Bu tedaviler ile saç dökülmesi duracak hatta yeni saçların çıkması sağlanacak. FDA(The Food and Drug Administration) tarafından onaylanan bu yöntem ile son derece başarılı sonuçlar elde edilmektedir.  

Regenera Activa Herkese uygulanabilirmi?
Genelde saç dökülme nedeni bir enfeksiyona bağlı değilse ki bu çok nadir görülen bir durumdur kadın ve herkese uygulanabilir hatta çok sık kozmetik uygulama,boya ya da kuaför işlemlerine maruz kalan saçlara sadece destek amacıyla bile uygulanabilir.

Otolog Mikro Greft Yöntemi (Regenera Activa) Saç Ekimine Alternatif midir?
Kesinlikle alternatif değil tam tersi yardımcı önemli bir yöntemdir, özellikle genç yaşta saçkaybı yaşayan erkek hastalar saç ekimi için 25-27 yaşına kadar beklemek durumundadırlar bu dönemde Regenera Activa gibi önemli bir tedavi yöntemi ile dökülmenin yavaşlatılması ve azaltılması çok önemlidir. Ayrıca Saç Ekimi uygulaması sırasında alınan binlerce saç kökünden sadece 3-4 tanesi kullanılarak hazırlanan bu yöntemde tedavisi hem hızla iyileşme hem de ekilen saçları hızlı ve güçlü çıkması için çok önemli bir destektir.

Regenera Activa’nın Saç Tedavileri dışında kullanım alanları varmıdır?

Kozmetik ve Estetik alanında ise kırışıklıkların azaltılması yani Anti-Aging anlamında sıkça kullanılmaktadır,hazırlık ve uygulamanın toplam 30-40 sürmesi tek seanslık tedavi olması kullanım pratiği açışından büyük avantaj sağlamaktadır.

10 Şubat 2017 Cuma

کلینیک و مشاوره خدمات لیزر، پوست و زیبائی دکتر آرمین مشتاق گوهری متخصص بیماری های پوستی ، زیبائی و خدمات لیزراز دانشگاه آنکارا




کلینیک و مشاوره خدمات لیزر، پوست و زیبائی
 دکتر آرمین مشتاق گوهری متخصص بیماری های پوستی ، زیبائی و خدمات لیزراز دانشگاه آنکارا
مداوای بیماری های پوستی ، آمیزشی
حذف موهای زائد با لیزر (سریع ، بدون درد)
کاشت موی طبیعی سرو ابرو به روش   FUE
تزریق ژل و بوتاکس
لیفتینگ افتادگی پلک فوقانی بدون جراحی
پاک کردن محل زخم ( اسکار) توسط لیزر فراکشنال
حذف عروق مویرگی با لیزر
آرایش دائم با متد جدید میکروپیگمنتیشن جایگزین تاتو (بدون درد و خونریزی)
مزوتراپی
از بین بردن خطوط ناشی از لاغری و بارداری
پاک کردن خالکوبی با لیزر
پاک کردن لکه های پوستی بوسیله اشعه لیزر
جوان سازی پوست با تزریق سرم حاوی پلاک  PRP
لاغری موضعی با جدیدترین دستگاه ها
پاکسازی و لایه برداری پوست
خالبرداری
ارائه دهنده بهترین برندهای آرایشی و زیبایی

مركز الدكتور ارمين للأمراض الجلدية



مركز الدكتور ارمين للأمراض الجلدية

الدكتور الاخصائي الخبير ارمين مشتاق ؛ يوسع من نطاق خدماته لتشمل التشخيص الدقيق و العلاج المناسب و تداول المعلومات الصحيحة و التأكد من تقديم أعلى مستوى من الخدمات الكاملة و بجودة عالية للمرضى و عائلاتهم. و يواصل المركز تقديم خدمات في الأمراض الجلدية و التجميل.

يقوم خبير الأمراض الجلدية الدكتور ارمين مشتاق بتأمين طرق علاج اكثر صحية و نظافة و فعالية من أجل مظهر اكثر نضارة و شباب و بأسعار اقل.
                                           
يدير الدكتور ارمين مشتاق مركزه مع زوجته شبنام مشتاق، و يقدمان العديد من التطبيقات، مثل: إزالة الشعر بالليزر و تحليل الجلد و شد الوجه و شبكة العنكبوت و الميزوثيرابي و الحقن و البوتوكس و علاج تساقط الشعر  و تطبيق طريقة الصفائح الدموية الغنية بالبلازما   PRPلعلاج الشيخوخة، و علاج التجاعيد و العناية الطبية بالبشرة و العناية بمحيط العين و التقشير الكيميائي و علاج البقع و علاج الشعيرات الدموية السطحية و العناية باليدين و القدمين و علاج الأظافر و الأظافر الغارقة و المسامير اللحمية و علاج العلامات و الأظافر المركبة و المكياج الدائم بطريقة Amieamed.

الخدمات المقدمة في مركزنا:
إزالة الشعر بالليزر
ميزوثيرابي
زرع الشعر
علاج العلامات
علاج البقع
HIFU
تطبيقات البوتوكس
حقن التجميل
تجديد الجلد بمصل الشباب
تجميل الشفاه (تكبير) و علاج الضوء
التقشير الكيميائي
العلاج الطبي وعلاج التعرق المفرط
مكافحة الشيخوخة وعلاج التجاعيد
الصفائح الدموية الغنية بالبلازما   PRP  
التخسيس الموضعي وعلاج السيلوليت
علاج الشعيرات الدموية (الدوالي) بالليزر
علاج الأمراض الفطرية
علاج حب الشباب، والقشرة ، والجلد الدهني
علاج أمراض الشعر
العلاج بالأوزون
العناية باليد والقدم والأظافر
تقييم وعلاج أمراض حساسية الجلد من خلال الاختبارات
التشخيص الدقيق والعلاج من الأمراض التي تنتقل عن طريق الاتصال الجنسي مثل الثآليل




22 Aralık 2016 Perşembe

Erkek Erkeğe Kozmetik Dermatoloji…




Erkek Erkeğe Kozmetik Dermatoloji…

Son yirmi yılda değişik zeminlerde kullanılan lazerler, gençleştirme programları için uygulanan botulinum toksini ve dolgu maddeleri estetik tıpta devrim yaratmış­tır.Erkekler yapı ve doğal olarak kozmetik işlem yaptırmakta kadınlara göre daha isteksizler. Ancak son yıllarda erkeklerin de botolinum toksin ve dolgu maddeleri dahil estetik işlemlere karşı ilgileri hızla artmaktadır.

Erkek ve kadın derisi arasında hormonal, metabolizma, terleme, kıllanma, deri yüzey pH’sı,yüzey yağları ve benzeri farklılıklar vardır. Erkek derisi kadın derisine göre bazı farklı özellikler taşır ,örneğin Erkek hormonları  deri kalınlığını ve yağ üretimini artırılar. Bu farklılıklar erkeklerde deride infeksiyonların artışına ve bazı deri hastalıklarının gelişmesine yardımcı olur. Erkekde derinin yüzey ve orta katmanları kadınlara göre daha kalın ancak deri altında yağ rezervleri açısından zengin olan katman daha incedir. Zamanla azalması neticesinde kırışıklıkların ortaya çıkmasına sebebiyet veren Kollajen miktarı erkek derisinde daha fazladır. Erkeklerin derisinde Sebum olarak bilinen yağ üretim ve salgısı fazla olup bu nedenle daha asidiktir ve bakterilerin artışına uygun zemin yartır. Deri bakımında, yağlı olmaları nedeni ile günde iki kez temizleme ve uygun bir nemlendirici ürün ile nemlendirme önemlidir. Önemli farklardan biri de yüzde kıl bulunması ve tıraş olma zorunluluğudur.

Erkekler gençleştirme uygulamalarından faydalanabilir mi ?

Deri yaşlanması son yıllarda erkekler için de önemli kaygılar yaratmaya başlamıştır. Bu nedenle giderek artan oranda erkeklere yönelik estetik uygulamalar önerilmekte ve yapılmaktadır. Erkeklerin ihtiyaçları, beklentileri ve deri fizyolojileri bazı açılardan kadınlara göre önemli derecede farklıdır.Yüz kaslarının daha güçlü olması ve derinin daha kalın ve ağır olması zamanla ortaya çıkan kırışıklıkların ve sarkmaların daha derin ve kaba olmasına neden olabiliyor.Yüz mimik kaslarının hareketiyle oluşan çizgiler ve kırışıklıkları her zaman olduğu gibi en güzel Clostridium botulinum isimli bir bakteriden elde edilen ve ticari ismi Botox olan toksinle geçici olarak durdurmak mümkün . Zamanla kafa tasımızın kemik dokusunun değişikliği ,kasların ve yağ birikintilerinin azalmasıyla kalın deri sarkmaya başlar ve bu hacim kaybını en iyi uygun dolgu maddeleriyle gidermek mümkün .Erkekler için kullanılan Botox ve dolgu enjeksiyonların miktarı kadınlara göre kesinlikle daha fazla miktardadır.

Erkeklerde lazer epilasyon uygulaması nasıl yapılır?

İstenmeyen kılların uzaklaştırılması isteği binlerce yıldır insanları çeşitli arayışlara yönelt­miştir. Bir çok erkek kozmetik, sosyal, kültürel ve medikal nedenlerle istenmeyen kıllardan kur­tulmaya çalışmaktadır. Günümüzde erkeklerde, hanımlar kadar lazer epilasyon uygulamasını tercih etmektedir. Özellikle elmacık kemiği üstü, boyun, ense, kaş arası, omuz, sırt, ellerin üstü ve göğüs erkekler tarafından en çok tercih edilen bölgelerdir.Erkeklerin bazı bölgeleri çok dirençli olabilmektedir, bunun içinde birkaç seans daha fazla işlem yapmak gerekebilir. Bazı erkek hastalar uygulama alanında ki kıllarda belli bir seyrelmeye ulaşınca bu benim için yeterlidir deyip bırakabilmektedirler.

Erkeklerin daha çok ilgi gösterdikleri dövme hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Dövme, boya taneciklerinin dekoratif bir şekil oluşturmak üzere, deri altının 1-2 mm derinliğe enjekte edilmesidir. Peersing ise, değişik yapıdaki süs eşyasının deriye delik açıla­rak takılmasıdır. Dövmede en sık görülen yan etkiler, boyalara karşı gelişmiş alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyondur. Dövme veya Peersing sonrası keloid dediğimiz kabarık yara izi , sedef hastalığı , uçuk ,zona gibi deri rahatsızlıkları tetiklenebilir. Peersingde yan etki olarak bakteriyel başta olmak üzere, viral, ,mantar enfeksiyonlarına yatkınlık ve zemin hazırlayıcıdır. Bunun yanında özellikle metallere karşı gelişen alerjik reaksiyonlar görülmekte, bunu kanama izle­mektedir. Dövme ve peersing uygulamalarında yan etkilerin görülmesi, uygulayıcının hijyene konularına ne kadar özen gösterdiği ile son derece ilintilidir.


Terleme sorununu azaltmak mümkün mü ?

Terlemenin ana fonksiyonu buharlaşma yoluyla vücut ısısını yaklaşik 370C de sabit tutmaktır. Terleme genel­likle sıcak veya nemli ortamda, egzersiz,ateş ve emosyonel olarak te­tiklenir. Ter ekrin, apokrin ve apoekrin ter bezlerinin aktivitesinin ürünüdür. Aşırı ter, terli deri ve kötü vücut kokuları çoğu sosyal ortam için hoş olma­yan durumlardır. Erkeklerde daha çok görünen aşırı terleme, tipik olarak  avuçlar , ayak tabanları , koltuk altları ,yüz veya tüm vücutta yerleşimlidir. Simetrik noktalarda terleme, günlük faaliyetlerin bozulması, terlemenin sık sık tekrarı , bu rahatsızlığın erken yaşta başlanması, ailede benzer şikayetin olması, hiperhidroz veya aşırı terleme için tanı koydurucu kriterlerdir.Rahatsız edici bu durumu engellemek için günümüzde koltuk altı bölgesine uygulanan terlemeyi azaltan antiperspiranlar ve koku giderici deodorantları saymak mümkün. İyileştirme oranı ve yan etkileri tartışılan suyla iyontoforez gibi lokal uygulamalar, ağız yoluyla alınan bazı ilaçlar, cerrahi yöntemiyle terleyen bölgeleri çıkartmak ve  torasik sempatektomi gibi birçok tedavi yolu da mevcut . Son yıllarda, ter bezlerinin fonksiyonunu bloke eden Botox ismiyle tanınan botulinum toxin A’nın deri altı enjeksiyonları , çok etkin ve güvenli tedavi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu enjeksiyon neticesinde bölgesel terleme durmakta ve kişinin konforu inanılmaz artmaktadır .

Ve…erkeklerin en büyük sıkıntısı ….saç dökülmesi …

Erkek tipi saç kaybı günümüz erkeğinin en önemli estetik kaygısıdır. Erkek tipi saç kaybına neden olan faktörlerin başında genetik yatkınlık, et­nik ve ailesel yaş ve erkek hormonlarının düzeylerinin rol oyna­dığı, dolaşımdaki bu hormonlara yanıt olarak belirli şekillerde ortaya çıkan saç kaybıdır. Erkek tipi saç dökülme paterninde tipik alının iki tarafından saç çizgisi geri çekilme olarak başlayıp tepede kılların incelmesi olarak devam eder ancak kafa arkasında saç çizgisi korunmuştur. Günümüzde erkek tipi saç dökülmesini tedavisinde ilk aşamada ağızdan testosteronun etkilerini sınırlayan ağızdan ve lokal olarak minoksidil ve finasterit gibi çeşitli ilaçlar mevcut.
Erkeklerde bu önemli estetik kaygının cerrahi olarak giderilmesi için 20.yüzyılın başlarından itibaren kullanılan teknikler sonunda FUT ve FUE olarak başarılı bir şekilde devam etmektedir. Elde edilen sonuçlar açısında her iki teknikte neredeyse eşittir.Ancak FUE tekniği nere­deyse cerrahi bile kabul edilmeyen tekniği, minimal yara izi oluşumu ve hızlı iyileşme süresi nedeniy­le son 8 yıldır hastaların yoğun tercihi olmuştur.Her iki işlemde de sonuçların çok daha başarılı ve estetik görünmesini sağlamaktadır. Saç dökülmesi veya saçların zayıflamasının tedavisinde Mezoterapi , PRP tedavisini de bu arada sıralamak gerekecek .



29 Kasım 2016 Salı




Saç dövmesi (saç simülasyonu)


Saç dövmesi (saç simülasyonu) tüm dünyada hızla popülerlik kazanmakta.  Bu teknolojinin temelinde, saç Foliküllerinin illüzyonunu oluşturmak için kafa derisine nüfuz eden pigmentleri yerleştirmek yatıyor. Mikro pigmentasyon prosesinde deriye uygun olan ve herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmayan pigmentler ince bir iğneyle derinin en yüzeyel katmanı olan epidemisin el alt tabakasına  yerleştiriliyor. Derinin bu katmanındaki hücreler birkaç haftada çoğalarak değiştikleri için, bu teknik ile uygulanan deri pigmentasyonu yavaş yavaş solacak ve bazen hatta dört yıla kadar dayanabilir. İşte dövmeyle farkı da burada ! Deri altı yanı Subkutan  katmanına nüfuz eden bir dövme iğnesinin nüfuz ettiği tabakanın hücrelerinin rejenerasyonu yoktur, bu nedenle Saç Simülasyonu için kullanılan pigmentler uzun süre orada kalabilir.


Saçın mikropigmentasyonu veya kafa dövmesi kimlere yapılabilir?


Genel olarak bu tedavi yöntemi aslında, saç kaybı ,saç naklinde kapıtılamayan kısımlara, yara izi veya skarları kapatmak , FUT tekniğinyle saç ekimi sonrası belirlenen yara izini kamufle etmek , ince veya seyrek görünen saçlı deriyi daha iyi ve dolgun göstermek , Buzz kesimi olarak görünen saç sitili isteyenlere uygulanabilir.

Saç simülasyonu süreci nedir?


Saç simülasyonu işlemi genellikle 2 seansta yapılır. İlk seansta, kozmetik işlemlerde kullandığımız bir topikal anestezik krem kullanarak kafa derisini uyuşturuyoruz (45 dakika). Daha sonra saç çizgisini işaretleyip ortalama 2-4 saati kapsayacak şekilde uygulama çalışıyoruz .Kontrol amaçlı yapılan ve genellikle 1 saat süren ikinci seansta hastanın istekleri de göz önünde bulundurularak pigmenti zayif noktalara rötüş uygulama yapıyoruz .
Tedaviden sonra hafif ödem ve şişkinlik olabilir aynı zamanda saçlı deri ilk birkaç gün boyunca koyu renkli görünecektir. Bundan sonra, kafa derisi kabuklanma soyulmaya ve pullanmaya başlayacak ve deri rengi açık veya puslu görünecektir. Soyulma ve kabuklanma yaklaşık bir hafta sürer, bu nedenle şapka takmak isteyebilirsiniz. Toplam iyileşme süreci yaklaşık 4 hafta sürer. O zamana kadar, gerekirse ikinci tedaviniz için hazır olursunuz. Önemli olaylardan hemen önce tedavinizi planlamayın. Çünkü sonuçta bu tedavide mikro düzeyde de olsa deriye bir travma uygulanıyor ve iyileşme süreci söz konusudur .

Uygulama sonrası hastanın kaçınması gereken noktalar var mı ?


Evet …Uygulama yapılan bölgenin ıslanması, silinmesi, güneşe maruz kalması, çizilmesi , soyulması ve bilinmeyen krem ​​veya diğer materyallerin kullanılması doğru değil. Daha sonraki seanslarda kafa derisinin görünümü daha iyi olup saç simülasyonu doğal saçlarla bütünleşecektir. Tedavinin  seans sayısı, kafa derisine bağlı olarak hastadan hastaya farklılık gösteriyor. Nihai sonucu korumak için, her yıl yapılan uygulama alanlarına takviye pigmentasyon sonucu güçlendirecektir . Yara izleri üzerine mikropigmentasyon sonuçları farklı olabilir çünkü yara dokusu sağlam deri dokusuna kıyasla farklı tepki verir ve bu nedenle daha fazla sayıda işlem ve biraz daha koyu bir pigment gölgesine ihtiyaç duyar. Buna ek olarak hasta, skar alanında hızlı solan pigmenti güçlendiren bir seans için birkaç ay içinde geri gelemesi gerekiyor.


Hangi durumlarda saç similasyonu yapmak sakıncalı olabilir ?


Kemoterapi alan hastalar ,Kan pıhtılaşması sorunu olan hastalar ,Enfeksiyon hastalıkları ve hepatitten mustarip olanlar,Epilepsi hastaları,Şeker hastalığı olanlar,Albinolar ,Kalp / karaciğer rahatsızlıkları ve yüksek tansiyonu olan insanlar ,Alkol / uyuşturucu kullanan hastalar ,Antibiyotik tedavisi sırasında bu uygulamadan kaçmak gerekiyor .


12 Kasım 2016 Cumartesi




Sedef Hastalığı

Psoriasis veya Sedef hayatı tehdit etmeyen, bulaşıcı özelliği olmayan, sağlık durumunu bozmayan, ömrü kısaltmayan kronik seyirli bir hastalıktır. , İyileşmeler ve ataklarla seyreden bu rahatsızlık kendini deride kızarık keskin sınırlı, üzerinde beyaz sedefimsi kabuklanmalar olarak gösterir. Birçok araştırmaya rağmen nedeni tam olarak bilinmeyen kadın erkek seçmeyen sedef hastalığında genetik yatkınlık ,stresler, kişinin aldığı mekanik,fiziksel ve kimyasal travmalar, enfeksiyonlar , hormonal değişiklikler ve ilaç kullanımları belirtilerin ortaya çıkmalarıyla veya alevlenmesine neden olabilir. Her yaş grubunda görülebilen sedef hastalığı hastalık belirtilerinin iyileşip kaybolması ve tekrara ortaya çıkamalrıyla ömür boyu devam eder.
Yaygınlık ve şiddet açısından hastadan hastaya değişiklik gösteren sedef hastalığı Vulgar ,Guttat psoriasis, Püstüler,Numuler psoriasis, İnvers veya ters tip, palmoplanter, saçlı deri psoriasisi ,eritrodermik formlarda kendini gösterebilir.. Psoriasis deri dışında tırnaklar ve eklemleri de tutabilir.
Hastaların yaklaşık 1/5’inde kendiliğinden iyileşme gösteren Psoriasis Tedavi ile veya spontan olarak remisyon elde edildikten sonra değişen süreler sonunda nüks gözlenmektedir.
Psoriasisin tedavisinde ve kontrol altına alınmasında diyetin rolü yoktur. diyete balık yağı veya haftada 2- 3öğün balık eklenmesinin yararlı olduğu ileri sürülmektedir. Alkol alımının psoriasisi olumsuz etkilediği bilindiğinden kullanımının yasaklanması önerilmektedir. Psoriasis tetiklediği bilinen lityum, beta blokerler, salisilatlar, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar , antimalaryal ilaçlar, iyot kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır.
Bazı durumlarda zayıflama programları yararlı olabilir ve kilo fazlalığı olan tüm psoriasisli olgularda kilo verilmesi önerilmelidir. Hastalara dengeli beslenme, aşırı kilo almaktan sakınma önerilmelidir .
Psikoterapi, rutin bir tedavi yaklaşımı değilse de akut ataklar sırasında hastanın emosyonel stressinin giderilmesi yararlıdır. Özellikle genç hastalara empatetik yaklaşmak gereklidir. Tedavide bir değişiklik yapılmasa bile hastaların bir kısmında seyahatlerin çok büyük faydası olmaktadır. Uyku problemi olanlarda geceleri bir sedatif verilebilir,eğer pruritus yakınması varsa antihistaminikler yararlı olabilir.
Hastalarda akut veya kronik infeksiyon odağı, hastalığı tetikliyor olabilir. Özellikle guttat psoriasis olguları streptokoksik farenjiti izleyebilir, bu tip infeskiyon odaklarının eradikasyonu yapılmalıdır.
Yeni lezyonların ortaya çıkmasında köbner fenomeninin rolü unutulmamalıdır. Şiddetli kaşıntı, güneş ve UV ışınlarına yoğun bir şekilde maruz kalmak psoriasisi tetikleyebilir. Palmar psoriasiste hobilere bağlı veya mesleki olarak avuç içi/ ayak tabanına uygulanan lokal travmaların rolü olabilir.
Bu prensipler dahilinde hareket edilmek üzere, her hastanın tedavi programı, mutlaka bir dermatolog tarafından, hastalığın o andaki tipi, şiddeti, lokalizasyonu ve hastanın kendisine ait özelliklere göre yapılmalı ve takip edilmelidir.



Sedef Hastalığı
Psoriasis veya Sedef hayatı tehdit etmeyen, bulaşıcı özelliği olmayan, sağlık durumunu bozmayan, ömrü kısaltmayan kronik seyirli bir hastalıktır. , İyileşmeler ve ataklarla seyreden bu rahatsızlık kendini deride kızarık keskin sınırlı, üzerinde beyaz sedefimsi kabuklanmalar olarak gösterir. Birçok araştırmaya rağmen nedeni tam olarak bilinmeyen kadın erkek seçmeyen sedef hastalığında genetik yatkınlık ,stresler, kişinin aldığı mekanik,fiziksel ve kimyasal travmalar, enfeksiyonlar , hormonal değişiklikler ve ilaç kullanımları belirtilerin ortaya çıkmalarıyla veya alevlenmesine neden olabilir. Her yaş grubunda görülebilen sedef hastalığı hastalık belirtilerinin iyileşip kaybolması ve tekrara ortaya çıkamalrıyla ömür boyu devam eder.
Yaygınlık ve şiddet açısından hastadan hastaya değişiklik gösteren sedef hastalığı Vulgar ,Guttat psoriasis, Püstüler,Numuler psoriasis, İnvers veya ters tip, palmoplanter, saçlı deri psoriasisi ,eritrodermik formlarda kendini gösterebilir.. Psoriasis deri dışında tırnaklar ve eklemleri de tutabilir.
Hastaların yaklaşık 1/5’inde kendiliğinden iyileşme gösteren Psoriasis Tedavi ile veya spontan olarak remisyon elde edildikten sonra değişen süreler sonunda nüks gözlenmektedir.
Psoriasisin tedavisinde ve kontrol altına alınmasında diyetin rolü yoktur. diyete balık yağı veya haftada 2- 3öğün balık eklenmesinin yararlı olduğu ileri sürülmektedir. Alkol alımının psoriasisi olumsuz etkilediği bilindiğinden kullanımının yasaklanması önerilmektedir. Psoriasis tetiklediği bilinen lityum, beta blokerler, salisilatlar, nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar , antimalaryal ilaçlar, iyot kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır.
Bazı durumlarda zayıflama programları yararlı olabilir ve kilo fazlalığı olan tüm psoriasisli olgularda kilo verilmesi önerilmelidir. Hastalara dengeli beslenme, aşırı kilo almaktan sakınma önerilmelidir .
Psikoterapi, rutin bir tedavi yaklaşımı değilse de akut ataklar sırasında hastanın emosyonel stressinin giderilmesi yararlıdır. Özellikle genç hastalara empatetik yaklaşmak gereklidir. Tedavide bir değişiklik yapılmasa bile hastaların bir kısmında seyahatlerin çok büyük faydası olmaktadır. Uyku problemi olanlarda geceleri bir sedatif verilebilir,eğer pruritus yakınması varsa antihistaminikler yararlı olabilir.
Hastalarda akut veya kronik infeksiyon odağı, hastalığı tetikliyor olabilir. Özellikle guttat psoriasis olguları streptokoksik farenjiti izleyebilir, bu tip infeskiyon odaklarının eradikasyonu yapılmalıdır.
Yeni lezyonların ortaya çıkmasında köbner fenomeninin rolü unutulmamalıdır. Şiddetli kaşıntı, güneş ve UV ışınlarına yoğun bir şekilde maruz kalmak psoriasisi tetikleyebilir. Palmar psoriasiste hobilere bağlı veya mesleki olarak avuç içi/ ayak tabanına uygulanan lokal travmaların rolü olabilir.
Bu prensipler dahilinde hareket edilmek üzere, her hastanın tedavi programı, mutlaka bir dermatolog tarafından, hastalığın o andaki tipi, şiddeti, lokalizasyonu ve hastanın kendisine ait özelliklere göre yapılmalı ve takip edilmelidir.