Erkek Erkeğe Kozmetik
Dermatoloji…
Son yirmi yılda değişik
zeminlerde kullanılan lazerler, gençleştirme programları için uygulanan
botulinum toksini ve dolgu maddeleri estetik tıpta devrim yaratmıştır.Erkekler
yapı ve doğal olarak kozmetik işlem yaptırmakta kadınlara göre daha
isteksizler. Ancak son yıllarda erkeklerin de botolinum toksin ve dolgu
maddeleri dahil estetik işlemlere karşı ilgileri hızla artmaktadır.
Erkek ve kadın derisi arasında
hormonal, metabolizma, terleme, kıllanma, deri yüzey pH’sı,yüzey yağları ve
benzeri farklılıklar vardır. Erkek derisi kadın derisine göre bazı farklı
özellikler taşır ,örneğin Erkek hormonları
deri kalınlığını ve yağ üretimini artırılar. Bu farklılıklar erkeklerde
deride infeksiyonların artışına ve bazı deri hastalıklarının gelişmesine
yardımcı olur. Erkekde derinin yüzey ve orta katmanları kadınlara göre daha
kalın ancak deri altında yağ rezervleri açısından zengin olan katman daha
incedir. Zamanla azalması neticesinde kırışıklıkların ortaya çıkmasına
sebebiyet veren Kollajen miktarı erkek derisinde daha fazladır. Erkeklerin
derisinde Sebum olarak bilinen yağ üretim ve salgısı fazla olup bu nedenle daha
asidiktir ve bakterilerin artışına uygun zemin yartır. Deri bakımında, yağlı
olmaları nedeni ile günde iki kez temizleme ve uygun bir nemlendirici ürün ile
nemlendirme önemlidir. Önemli farklardan biri de yüzde kıl bulunması ve tıraş
olma zorunluluğudur.
Erkekler gençleştirme
uygulamalarından faydalanabilir mi ?
Deri yaşlanması son yıllarda
erkekler için de önemli kaygılar yaratmaya başlamıştır. Bu nedenle giderek
artan oranda erkeklere yönelik estetik uygulamalar önerilmekte ve
yapılmaktadır. Erkeklerin ihtiyaçları, beklentileri ve deri fizyolojileri bazı
açılardan kadınlara göre önemli derecede farklıdır.Yüz kaslarının daha güçlü
olması ve derinin daha kalın ve ağır olması zamanla ortaya çıkan
kırışıklıkların ve sarkmaların daha derin ve kaba olmasına neden olabiliyor.Yüz
mimik kaslarının hareketiyle oluşan çizgiler ve kırışıklıkları her zaman olduğu
gibi en güzel Clostridium botulinum isimli bir bakteriden elde edilen ve ticari
ismi Botox olan toksinle geçici olarak durdurmak mümkün . Zamanla kafa
tasımızın kemik dokusunun değişikliği ,kasların ve yağ birikintilerinin azalmasıyla
kalın deri sarkmaya başlar ve bu hacim kaybını en iyi uygun dolgu maddeleriyle
gidermek mümkün .Erkekler için kullanılan Botox ve dolgu enjeksiyonların
miktarı kadınlara göre kesinlikle daha fazla miktardadır.
Erkeklerde lazer epilasyon
uygulaması nasıl yapılır?
İstenmeyen kılların
uzaklaştırılması isteği binlerce yıldır insanları çeşitli arayışlara yöneltmiştir.
Bir çok erkek kozmetik, sosyal, kültürel ve medikal nedenlerle istenmeyen
kıllardan kurtulmaya çalışmaktadır. Günümüzde erkeklerde, hanımlar kadar lazer
epilasyon uygulamasını tercih etmektedir. Özellikle elmacık kemiği üstü, boyun,
ense, kaş arası, omuz, sırt, ellerin üstü ve göğüs erkekler tarafından en çok
tercih edilen bölgelerdir.Erkeklerin bazı bölgeleri çok dirençli olabilmektedir,
bunun içinde birkaç seans daha fazla işlem yapmak gerekebilir. Bazı erkek
hastalar uygulama alanında ki kıllarda belli bir seyrelmeye ulaşınca bu benim
için yeterlidir deyip bırakabilmektedirler.
Erkeklerin daha çok ilgi
gösterdikleri dövme hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Dövme, boya taneciklerinin
dekoratif bir şekil oluşturmak üzere, deri altının 1-2 mm derinliğe enjekte
edilmesidir. Peersing ise, değişik yapıdaki süs eşyasının deriye delik açılarak
takılmasıdır. Dövmede en sık görülen yan etkiler, boyalara karşı gelişmiş
alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyondur. Dövme veya Peersing sonrası keloid
dediğimiz kabarık yara izi , sedef hastalığı , uçuk ,zona gibi deri
rahatsızlıkları tetiklenebilir. Peersingde yan etki olarak bakteriyel başta
olmak üzere, viral, ,mantar enfeksiyonlarına yatkınlık ve zemin hazırlayıcıdır.
Bunun yanında özellikle metallere karşı gelişen alerjik reaksiyonlar
görülmekte, bunu kanama izlemektedir. Dövme ve peersing uygulamalarında yan
etkilerin görülmesi, uygulayıcının hijyene konularına ne kadar özen gösterdiği
ile son derece ilintilidir.
Terleme sorununu azaltmak mümkün
mü ?
Terlemenin ana fonksiyonu
buharlaşma yoluyla vücut ısısını yaklaşik 370C de sabit tutmaktır. Terleme
genellikle sıcak veya nemli ortamda, egzersiz,ateş ve emosyonel olarak tetiklenir.
Ter ekrin, apokrin ve apoekrin ter bezlerinin aktivitesinin ürünüdür. Aşırı
ter, terli deri ve kötü vücut kokuları çoğu sosyal ortam için hoş olmayan
durumlardır. Erkeklerde daha çok görünen aşırı terleme, tipik olarak avuçlar , ayak tabanları , koltuk altları
,yüz veya tüm vücutta yerleşimlidir. Simetrik noktalarda terleme, günlük
faaliyetlerin bozulması, terlemenin sık sık tekrarı , bu rahatsızlığın erken
yaşta başlanması, ailede benzer şikayetin olması, hiperhidroz veya aşırı
terleme için tanı koydurucu kriterlerdir.Rahatsız edici bu durumu engellemek
için günümüzde koltuk altı bölgesine uygulanan terlemeyi azaltan
antiperspiranlar ve koku giderici deodorantları saymak mümkün. İyileştirme
oranı ve yan etkileri tartışılan suyla iyontoforez gibi lokal uygulamalar, ağız
yoluyla alınan bazı ilaçlar, cerrahi yöntemiyle terleyen bölgeleri çıkartmak
ve torasik sempatektomi gibi birçok
tedavi yolu da mevcut . Son yıllarda, ter bezlerinin fonksiyonunu bloke eden
Botox ismiyle tanınan botulinum toxin A’nın deri altı enjeksiyonları , çok
etkin ve güvenli tedavi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu enjeksiyon neticesinde
bölgesel terleme durmakta ve kişinin konforu inanılmaz artmaktadır .
Ve…erkeklerin en büyük sıkıntısı ….saç dökülmesi …
Erkek tipi saç kaybı günümüz erkeğinin en önemli estetik kaygısıdır. Erkek tipi saç kaybına neden olan faktörlerin başında genetik yatkınlık, etnik ve ailesel yaş ve erkek hormonlarının düzeylerinin rol oynadığı, dolaşımdaki bu hormonlara yanıt olarak belirli şekillerde ortaya çıkan saç kaybıdır. Erkek tipi saç dökülme paterninde tipik alının iki tarafından saç çizgisi geri çekilme olarak başlayıp tepede kılların incelmesi olarak devam eder ancak kafa arkasında saç çizgisi korunmuştur. Günümüzde erkek tipi saç dökülmesini tedavisinde ilk aşamada ağızdan testosteronun etkilerini sınırlayan ağızdan ve lokal olarak minoksidil ve finasterit gibi çeşitli ilaçlar mevcut.
Erkeklerde bu önemli estetik kaygının cerrahi olarak giderilmesi için 20.yüzyılın başlarından itibaren kullanılan teknikler sonunda FUT ve FUE olarak başarılı bir şekilde devam etmektedir. Elde edilen sonuçlar açısında her iki teknikte neredeyse eşittir.Ancak FUE tekniği neredeyse cerrahi bile kabul edilmeyen tekniği, minimal yara izi oluşumu ve hızlı iyileşme süresi nedeniyle son 8 yıldır hastaların yoğun tercihi olmuştur.Her iki işlemde de sonuçların çok daha başarılı ve estetik görünmesini sağlamaktadır. Saç dökülmesi veya saçların zayıflamasının tedavisinde Mezoterapi , PRP tedavisini de bu arada sıralamak gerekecek .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder